21 Kasım 2015 Cumartesi

Sevgili Dünya

Kaç gündüz savaşlar yaptı insanlar da
Kaç gece gerçekten kazanıldı?
Kaç gecedir döndürüyor şu dünyayı
Boşlukta asılı tutarak,
Sakladığımız bir güç?
Ne varsa
Bir kutu çizme için
Çorak toprakta kahverengi ayak izleri,
Acıttılar beni.Korku ve aptallıklarla.
Göremediler renkleri ve küfrettiler.
Boşluğa düştü sevgim,
Duygularımı unutarak şok oldum.
Elbet haklı ya da haksız olması gerekiyordu,
Yalnızca haktan geldiği için.

Daha kaç gece çırılçıplak kalmak için ağın ortasında
Ah bu yaşlı dünya,
Kimse kıymetini bilemedi.
Anlamsızdı gözleri,
Sıkılgan ve saygısız.
Kaybettikleri her ne olduysa
Suçunu sana attılar.
Ah yaşlı dünya
Sen benim ilk fikrimsin.
Ufukta yeni bir şey yok,
Kayıp ve kazançtan başka
Kelimelerimle ne kadar daha konuşabilirim?
Anlık ve unutulan,
Sembolleri sevdik
Sembolleri severiz.
Işığın yansımasıydı tüm bunlar.
Denizden karaya,
Kum taneleri ve çakıl taşları,
Teker teker parıldadılar.

Tüm dünya histeriktir,
Normal taklidi yaparak.
Tüm dünya bir çiçeğin inceliği kadar nazik ve buyurgan.
Kıpır kıpır ve canlı,
Ah gezegen dünya,
Sen bize feda edildin, biz de sana.

Kentler ve evler,
Kırlar ve ormanlar,
Denizler, büyük gökdelenler;
Hepsi sırtında.

Akıl doktoru bana baktı ve sırıttı,
Ben de ona gülümsedim.
Şifalıyız, şifalıyız.
Biz doğuştan şifalıyız.
Önce beni hasta ettin,
Şimdi bana kutu içinde uyuşturucu teklif ediyorsun,
Ellerimi tut.
Bulutlara bakalım,
Bir tomurcuğun patlayışını, bir böceğin arayışını izleyelim.
Bozduğumuz ne varsa, yeniden keşfedelim.
Toprak çıtırtısını, mevsimleri konuşalım.
Öp beni, sarıl bana.
Ben senin kardeşinim.
Birlikte yemek zorunda değiliz pastayı,
Dilimini istediğin yerde yiyebilirsin.
Sadece birlikte korumalıyız onu,
Karnımızı doyuracağı için.
Yanlış anlama beni, bu bencillik değildir.
Doğamız neyse ona bencillik dedik,
Tüm bencilliklerimize kıyafet giydirdik.
Pasta bizim kalbimiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bana Yazın!

Ad

E-posta *

Mesaj *